DIL VE KONUSMA BOZUKLUKLARI KONUSMA BOZUKLUGU
Konusmanin akisinda, ritminde, tizliginde, vurgularinda ve ses birimlerinin çikarilisinda asagidaki belirtilerden birinin görülmesi konusma bozuklugu olarak tanimlanir.
Bunlar:
• Konusmanin anlasilir sekilde olmamasi
• Konusmanin duyulmasinda yetersizlik olmasi
• Sesin bozuk ve tirmalayici olmasi
• Sesin çikarilmasinin, ritminin ve vurgularinin bozuk olmasi
• Dil yönünden kelime ve gramer yetersizliklerinin olmasi
• Konusmanin bireyin yasina ve fiziksel yapisina uygunsuzlugu
ARTIKÜLÂSYON BOZUKLUGU
Konusma dilindeki sesler, nefesin ses bantlarini titrestirerek ya da titrestirmeden girtlaktan geçtikten sonra agiz ve burun boslugunda sekillenmis halidir.
Konusma seslerini çikarma islemine söyleyis (artikülasyon) denir. Dinleyici konusma seslerini atlanmis, yer degistirmis, eklemeler ve çarpitmalar yapilmis gibi algiliyorsa buna söyleyis (artikülasyon) bozuklugu denir.
1¬¬-Sesin Düsürülmesi ya da Atlanmasi: Daha çok küçük çocuklarda, yetiskinlerde ise seyrek olarak görülür. Bir sözcügü olusturan seslerin tümü çikarilmadan sözcügün söylenmeye çalisilmasi durumunda ortaya çikar.
Örnegin; Saat- sat, hayvan- ayvan, havlu-avlu, araba-arba, kapi-api, hava-ava vb. seklinde söylenir.
2-Ses Eklenmesi: Çocuklarin bir kismi bazi sözcükleri aslinda o sözcükte olmayan baska sesleri ekleyerek söylerler. Genellikle birbiri ardina gelen iki ünsüzün arasina bir ünlü ekleyerek söylemeye çalisirlar, ancak baska seslerde eklenebilir. Bu sözcük basi, ortasi ya da sonunda olabilir.
Örnegin; Tren-tiren, Recep-Irecep, Spor-sipor, Saat-sahat, Psikoloji-pisikoloji vb.
3-Sesin Degistirilmesi: Sik görülen artikülasyon bozukluklarindan biridir. Sözcük içinde çikarilmasi güç gelen bir ses çocuga çikarilmasi kolay gelen bir sesle degistirilir. Degistirmeler bazen sözcügün basindaki seste bazen de ortasindaki seslerde olur. Bazen sözcük içindeki seslerin yeri degistirilerek de yapilabilir.
Örnegin;Para-paya, sari-sayi (Örneklerindeki gibi ‘r’ yerine ‘y’ sesi kullanilabilir)
Takvim-taklim, defter-tevter, yüzük-yüsük, toprak-torpak, kamyon-kaymon, köprü-körpü (Örneklerindeki gibi yanlis ögrenmeye dayali olabilir)
4-Sesin Bozulmasi: Sözcük olusturulurken esas çikarilmasi gereken ses oldugundan baska ses çikarilarak konusulur. Bu da konusmayi özürlü hale getirir.
Örnegin; Gelir-gelix-geliy-gelüm ( ‘x’ yöresel olarak çikarilan bir sestir) Karagöz-kaxgöz-kagagöz
1
Nedenleri:
Artikülâsyon bozuklugunun nedenleri yapisal ve islevsel olarak ikiye ayrilir.
1.Yapisal (organik) Nedenler: Konusma organlarinin bir yada bir kaçindaki organik bozukluktan kaynaklanan konusma bozuklugudur. Dudaklarda en çok görülen yapisal bozukluk üst dudak yarikligidir. Bu durumda dudak sesleri olan p,b,m,f,v sesleri bozuk çikarilabilir. Bunun disinda dudaklarin olagan disi ince ya da kalin bir yapiya sahip olmasi dislerin noksanligi düzensiz olusu, damak yarikligi seslerin çikisini bozabilir.
2. Islevsel (fonksiyonel) Nedenler: Konusma organlari saglam oldugu halde görevlerini yerine getiremedikleri durumlarda görevsel nedenler oldugu düsünülür.
3. Isitme Engeli: Isitme özrü ya da isitme duyarligindaki yetersizlik artikülâsyonu olumsuz etkilemektedir. Etkileme derecesi isitme özrünün türü ve derecesine baglidir.
4. Zeka geriligi: Zeka geriligi de artikülasyon bozuklugunun nedenlerindendir. Artikülâsyon bozukluklarinda bazi durumlarda zekâ geriligi arttikça özrün derecesi de artar. Çocugun zihinsel düzeyi bozuklugun düzeltilmesi için oldukça önemlidir.
5. Çevresel etkenler: Bazi artikülâsyon bozukluklari da yanlis ögrenmeye baglidir. Evde konusulan dil çocugun konusma sevkinin kirilmasi, pekistirilmemesi konusmanin engellenmesi, yanlis model alma artikülasyon bozukluguna neden olan etmenlerdir.
6. Duygusal sorunlar: Bazi durumlarda konusma bozukluklari duygusal çatismaya bagli olarak gelisebilir. Düzeltilmesi en güç olan artikülâsyon bozukluklari duygusal çatisma ve uyumsuzluga bagli olanlardir. Bu gibi olgularda eklemleme düzeltme çalismalarinin yani sira egitsel önlemler ve ruhsal sagaltim çalismalari da gerekebilir.
Anne Babaya Öneriler:
Saglikli bir çocuga sahip olmak her anne babanin en önemli isteklerinden biridir. Anneler hamilelik döneminde çocuklari için en güzel ve en bekledikleri özellikleri hayal eder. Onlarin toplumun ve kendilerinin deger verdigi, önemli gördügü tüm özellikleri tasimasini dilerler. Herkes saglikli bir bebek isterken çocugun farkli özelliklerinin olmasi aileyi degisik duygulara iter. Bu duygularin yerine çocugumu nasil taniyabilir, onu egitmek için ne yapabilirim sorularina asagidaki öneriler ve alistirmalar isik tutacaktir:
1. Aileler eger çocuklarinda konusma bozuklugu varsa öncelikle bozuklugun daha fazla artmamasi ve giderilmesi için konusma bozuklugunun türünü ve nedenini iyi bilmek zorundadir. Yeni bozuklugun iyi bir sekilde tanilanmasi gerekir. Bu nedenle uzmanlardan yardim alinmalidir.
2. Konusma bozukluguna yönelik yapilacak çalismalar bu asama belirlendikten sonra aile, uzman yada çocuk okula gidiyorsa ögretmen isbirligi içerisinde ortak tutum belirlenerek yapilmalidir.
3. Eger çocugun artikülasyon bozuklugunun nedeni aile ortami veya duygusal sorunlar ise çocugun psikolojik yardim almasi yararli olur.
4. Artikülasyon bozuklugu tanisi konulursa mutlaka uzman yardimi alinarak çalisilmalidir. Rehberlik ve Arastirma Merkezlerine basvurarak artikülasyon testi yaptirmali ve artikülasyon çesidi, hatali seslerin sayisi ve bu hatali seslerin basta, sonda
2 ya da ortada mi oldugu hakkinda bilgi almalidir.
5. Anne-babalar bir uzmanla diyaloga geçerek çocugun konusma terapisinden faydalanmasini saglasalar da, bununla yetinmeyip uzman önerisi dogrultusunda evde çocuklariyla bireysel olarak ilgilenmelidir.
6. Yapisal bozukluk ve duygusal çatismaya dayali olmayan artikülasyon bozukluklari ailenin özverisiyle düzeltilebilir. Anne baba bu çalisma esnasinda sevecen ve sabirli olmali, hatali seslerin birden düzelecegini düsünmemelidir.
7. Ayrica konusma bozuklugunun türü ve derecesi ne olursa olsun çocuklarina yardimci olabilmeleri yada zarar vermemeleri içi su genel ilkelere mutlaka dikkat etmelidirler.
• Konusmasini düzelmektense "daha yavas konusursan zorluk çekmezsin" gibi iyi niyetli ve suçlayici olmaktan uzak ifadeler kullanmak
• Çocuga zaman ayirin, duygu ve heyecanlarinin sözel olarak ifade etmesine olanak taniyin
• Evet- hayir seklinde cevaplanacak sorulardan çok çocugu konusmaya zorlayan sonu açik sorular sorunuz
• Konusmasi için ona baski yapmayin
• Çocukla konusurken kisa ve basit cümleler kurun
• Aile ve okul çocuga deger verildigini her firsatta hissettirmelidir
• Çocuga kendini rahat ve güvenli olmasi saglanmalidir.
• Kendisine kizilmayacagini elestirilmeyecegini yada baska sert tepkiler alamayacagini bilmelidir
• Evde ve sinifta ilk zamanlar bildigi konularda belirli araliklarla birkaç kelimelik yada bir iki cümlecik konusma firsati verilmelidir daha sonra iki üç cümlelik konusmalarda söz hakki vermeli, bunlari basardiktan sonra konusma süresi yavas yavas uzatilmali, konusmaya tesvik edilmelidir.
• Çocuk konusurken takilma ve kekeleme gibi durumlarda konusmasi düzeltilmemeli onun adina konusulmamalidir.
• Konusma sonuna kadar sabirla dinlenmelidir. Ayrica konusma sirasinda onu cesaretlendirerek onu cesaretlendirerek tepkiler verilmelidir. Dikkatle dinlendigini gösterecek jest ve mimikler yerinde kullanilmalidir.
• Konusma sirasinda çocugun konusma sekline degil, konustugu konuya dikkat edilmelidir. Konusurken dudaklara degil gözlere bakilmalidir.
• Sinif ortaminda ve aile içinde basarili olabilecegi sorumluluklar verilmeli, basarili olma duygusu tattirilmalidir.
• Çocugun basarisiz ve hatali oldugu durumlarda onur kirici, kisiligini zedeleyici davranilip elestirilmemelidir.
• Sinif içinde yapilan kutlamalarda çocuga aktif görev ve sorumluluk verilmelidir. Konusmaya yönelik olmalidir.
• Evde yüksek sesle siir ve kitap okuma bir konu üzerinde konusma bir olayi yorumlama bir öyküyü anlatma vb. çalismalara uygun ortamlar...
Konusmanin akisinda, ritminde, tizliginde, vurgularinda ve ses birimlerinin çikarilisinda asagidaki belirtilerden birinin görülmesi konusma bozuklugu olarak tanimlanir.
Bunlar:
• Konusmanin anlasilir sekilde olmamasi
• Konusmanin duyulmasinda yetersizlik olmasi
• Sesin bozuk ve tirmalayici olmasi
• Sesin çikarilmasinin, ritminin ve vurgularinin bozuk olmasi
• Dil yönünden kelime ve gramer yetersizliklerinin olmasi
• Konusmanin bireyin yasina ve fiziksel yapisina uygunsuzlugu
ARTIKÜLÂSYON BOZUKLUGU
Konusma dilindeki sesler, nefesin ses bantlarini titrestirerek ya da titrestirmeden girtlaktan geçtikten sonra agiz ve burun boslugunda sekillenmis halidir.
Konusma seslerini çikarma islemine söyleyis (artikülasyon) denir. Dinleyici konusma seslerini atlanmis, yer degistirmis, eklemeler ve çarpitmalar yapilmis gibi algiliyorsa buna söyleyis (artikülasyon) bozuklugu denir.
1¬¬-Sesin Düsürülmesi ya da Atlanmasi: Daha çok küçük çocuklarda, yetiskinlerde ise seyrek olarak görülür. Bir sözcügü olusturan seslerin tümü çikarilmadan sözcügün söylenmeye çalisilmasi durumunda ortaya çikar.
Örnegin; Saat- sat, hayvan- ayvan, havlu-avlu, araba-arba, kapi-api, hava-ava vb. seklinde söylenir.
2-Ses Eklenmesi: Çocuklarin bir kismi bazi sözcükleri aslinda o sözcükte olmayan baska sesleri ekleyerek söylerler. Genellikle birbiri ardina gelen iki ünsüzün arasina bir ünlü ekleyerek söylemeye çalisirlar, ancak baska seslerde eklenebilir. Bu sözcük basi, ortasi ya da sonunda olabilir.
Örnegin; Tren-tiren, Recep-Irecep, Spor-sipor, Saat-sahat, Psikoloji-pisikoloji vb.
3-Sesin Degistirilmesi: Sik görülen artikülasyon bozukluklarindan biridir. Sözcük içinde çikarilmasi güç gelen bir ses çocuga çikarilmasi kolay gelen bir sesle degistirilir. Degistirmeler bazen sözcügün basindaki seste bazen de ortasindaki seslerde olur. Bazen sözcük içindeki seslerin yeri degistirilerek de yapilabilir.
Örnegin;Para-paya, sari-sayi (Örneklerindeki gibi ‘r’ yerine ‘y’ sesi kullanilabilir)
Takvim-taklim, defter-tevter, yüzük-yüsük, toprak-torpak, kamyon-kaymon, köprü-körpü (Örneklerindeki gibi yanlis ögrenmeye dayali olabilir)
4-Sesin Bozulmasi: Sözcük olusturulurken esas çikarilmasi gereken ses oldugundan baska ses çikarilarak konusulur. Bu da konusmayi özürlü hale getirir.
Örnegin; Gelir-gelix-geliy-gelüm ( ‘x’ yöresel olarak çikarilan bir sestir) Karagöz-kaxgöz-kagagöz
1
Nedenleri:
Artikülâsyon bozuklugunun nedenleri yapisal ve islevsel olarak ikiye ayrilir.
1.Yapisal (organik) Nedenler: Konusma organlarinin bir yada bir kaçindaki organik bozukluktan kaynaklanan konusma bozuklugudur. Dudaklarda en çok görülen yapisal bozukluk üst dudak yarikligidir. Bu durumda dudak sesleri olan p,b,m,f,v sesleri bozuk çikarilabilir. Bunun disinda dudaklarin olagan disi ince ya da kalin bir yapiya sahip olmasi dislerin noksanligi düzensiz olusu, damak yarikligi seslerin çikisini bozabilir.
2. Islevsel (fonksiyonel) Nedenler: Konusma organlari saglam oldugu halde görevlerini yerine getiremedikleri durumlarda görevsel nedenler oldugu düsünülür.
3. Isitme Engeli: Isitme özrü ya da isitme duyarligindaki yetersizlik artikülâsyonu olumsuz etkilemektedir. Etkileme derecesi isitme özrünün türü ve derecesine baglidir.
4. Zeka geriligi: Zeka geriligi de artikülasyon bozuklugunun nedenlerindendir. Artikülâsyon bozukluklarinda bazi durumlarda zekâ geriligi arttikça özrün derecesi de artar. Çocugun zihinsel düzeyi bozuklugun düzeltilmesi için oldukça önemlidir.
5. Çevresel etkenler: Bazi artikülâsyon bozukluklari da yanlis ögrenmeye baglidir. Evde konusulan dil çocugun konusma sevkinin kirilmasi, pekistirilmemesi konusmanin engellenmesi, yanlis model alma artikülasyon bozukluguna neden olan etmenlerdir.
6. Duygusal sorunlar: Bazi durumlarda konusma bozukluklari duygusal çatismaya bagli olarak gelisebilir. Düzeltilmesi en güç olan artikülâsyon bozukluklari duygusal çatisma ve uyumsuzluga bagli olanlardir. Bu gibi olgularda eklemleme düzeltme çalismalarinin yani sira egitsel önlemler ve ruhsal sagaltim çalismalari da gerekebilir.
Anne Babaya Öneriler:
Saglikli bir çocuga sahip olmak her anne babanin en önemli isteklerinden biridir. Anneler hamilelik döneminde çocuklari için en güzel ve en bekledikleri özellikleri hayal eder. Onlarin toplumun ve kendilerinin deger verdigi, önemli gördügü tüm özellikleri tasimasini dilerler. Herkes saglikli bir bebek isterken çocugun farkli özelliklerinin olmasi aileyi degisik duygulara iter. Bu duygularin yerine çocugumu nasil taniyabilir, onu egitmek için ne yapabilirim sorularina asagidaki öneriler ve alistirmalar isik tutacaktir:
1. Aileler eger çocuklarinda konusma bozuklugu varsa öncelikle bozuklugun daha fazla artmamasi ve giderilmesi için konusma bozuklugunun türünü ve nedenini iyi bilmek zorundadir. Yeni bozuklugun iyi bir sekilde tanilanmasi gerekir. Bu nedenle uzmanlardan yardim alinmalidir.
2. Konusma bozukluguna yönelik yapilacak çalismalar bu asama belirlendikten sonra aile, uzman yada çocuk okula gidiyorsa ögretmen isbirligi içerisinde ortak tutum belirlenerek yapilmalidir.
3. Eger çocugun artikülasyon bozuklugunun nedeni aile ortami veya duygusal sorunlar ise çocugun psikolojik yardim almasi yararli olur.
4. Artikülasyon bozuklugu tanisi konulursa mutlaka uzman yardimi alinarak çalisilmalidir. Rehberlik ve Arastirma Merkezlerine basvurarak artikülasyon testi yaptirmali ve artikülasyon çesidi, hatali seslerin sayisi ve bu hatali seslerin basta, sonda
2 ya da ortada mi oldugu hakkinda bilgi almalidir.
5. Anne-babalar bir uzmanla diyaloga geçerek çocugun konusma terapisinden faydalanmasini saglasalar da, bununla yetinmeyip uzman önerisi dogrultusunda evde çocuklariyla bireysel olarak ilgilenmelidir.
6. Yapisal bozukluk ve duygusal çatismaya dayali olmayan artikülasyon bozukluklari ailenin özverisiyle düzeltilebilir. Anne baba bu çalisma esnasinda sevecen ve sabirli olmali, hatali seslerin birden düzelecegini düsünmemelidir.
7. Ayrica konusma bozuklugunun türü ve derecesi ne olursa olsun çocuklarina yardimci olabilmeleri yada zarar vermemeleri içi su genel ilkelere mutlaka dikkat etmelidirler.
• Konusmasini düzelmektense "daha yavas konusursan zorluk çekmezsin" gibi iyi niyetli ve suçlayici olmaktan uzak ifadeler kullanmak
• Çocuga zaman ayirin, duygu ve heyecanlarinin sözel olarak ifade etmesine olanak taniyin
• Evet- hayir seklinde cevaplanacak sorulardan çok çocugu konusmaya zorlayan sonu açik sorular sorunuz
• Konusmasi için ona baski yapmayin
• Çocukla konusurken kisa ve basit cümleler kurun
• Aile ve okul çocuga deger verildigini her firsatta hissettirmelidir
• Çocuga kendini rahat ve güvenli olmasi saglanmalidir.
• Kendisine kizilmayacagini elestirilmeyecegini yada baska sert tepkiler alamayacagini bilmelidir
• Evde ve sinifta ilk zamanlar bildigi konularda belirli araliklarla birkaç kelimelik yada bir iki cümlecik konusma firsati verilmelidir daha sonra iki üç cümlelik konusmalarda söz hakki vermeli, bunlari basardiktan sonra konusma süresi yavas yavas uzatilmali, konusmaya tesvik edilmelidir.
• Çocuk konusurken takilma ve kekeleme gibi durumlarda konusmasi düzeltilmemeli onun adina konusulmamalidir.
• Konusma sonuna kadar sabirla dinlenmelidir. Ayrica konusma sirasinda onu cesaretlendirerek onu cesaretlendirerek tepkiler verilmelidir. Dikkatle dinlendigini gösterecek jest ve mimikler yerinde kullanilmalidir.
• Konusma sirasinda çocugun konusma sekline degil, konustugu konuya dikkat edilmelidir. Konusurken dudaklara degil gözlere bakilmalidir.
• Sinif ortaminda ve aile içinde basarili olabilecegi sorumluluklar verilmeli, basarili olma duygusu tattirilmalidir.
• Çocugun basarisiz ve hatali oldugu durumlarda onur kirici, kisiligini zedeleyici davranilip elestirilmemelidir.
• Sinif içinde yapilan kutlamalarda çocuga aktif görev ve sorumluluk verilmelidir. Konusmaya yönelik olmalidir.
• Evde yüksek sesle siir ve kitap okuma bir konu üzerinde konusma bir olayi yorumlama bir öyküyü anlatma vb. çalismalara uygun ortamlar...
İçeriğin tamamını görüntülemek için lütfen giriş yapın.
Giriş yap veya üye ol.