Neler yeni

Foruma hoş geldin ?, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.

GÖRME ENGELLİLER VE HEKİM SORUMLULUĞU

GÖRME ENGELLİLER VE HEKİM SORUMLULUĞU



Göz sağlığının korunması ve hastalıklarının tedavisi konusunda göz hekimlerimiz çağdaş yöntem ve araçları kullanarak paha biçilmez bilimsel hizmetler sunmaktadırlar. Ancak tıbbın tüm olanaklarının kullanılmasına karşın her yaştan çok sayıda kişi görme engelli duruma gelebilmektedir. Böylesi istenmeyen bir sonuçla karşılaşıldığında hekim görev ve sorumluluğunun ne olduğu üzerinde durmak istiyorum.



ÖZEL EĞİTİMDEN HABERDAR OLMAK​

Sorumluluğun bilincinde olan bir göz hekimi öncelikle özel eğitim süreçlerinden haberdar olmalıdır. Zira tedavi edici hizmetlerin bittiği noktadan itibaren özel eğitime olan ihtiyaç yakıcı bir şekilde ortaya çıkmaktadır. Bazen tedavi edici ya da koruyucu çalışmalar ile özel eğitim süreçlerinin iç içe geçtiğini de görmekteyiz. Tablo nasıl oluşursa oluşsun, sonuçta, sorumluluk sahibi bir göz hekiminin özel eğitimden haberdar olduğu oranda görme engelli hastasına ve hastasının ailesine yardımcı olabileceği açıktır. Bu noktada karşımıza çıkan ilk sorun görme engelli olmayı tanımlamaktır. Zira doğru bir tanımlama özel eğitime yönlendirmeye dair doğru bir zamanlama demektir. Sözkonusu zamanlamanın tespit edilemeyişi veya tespitine karşın değişik nedenler ile hastanın oyalanması üzücü sonuçlar doğurabilmektedir.

Alandaki kavramlar gözden geçirildiğinde semantik ve estetik açıdan tercih edilmesi gereken görme engelli sözcüğü değişik oranlarda görmeyi içeren bir yelpaze şeklinde karşımıza çıkmaktadır. Bu yelpazenin maksimum noktasının ancak özel yöntemlerle yazı okuyabilmeye değin uzandığını minumum noktasının ise görmesi sıfır total körlük ile belirlendiğini biliyoruz. Sınırları bu şekilde saptanabilecek bir topluluk özel eğitimin hedefinde olan kitleyi oluşturmaktadır.



REHABİLİTASYONDAKİ TEMEL AMAÇ​

Rehabilitasyon-özel eğitim hizmetlerindeki temel amaç kişinin engelli olmaktan kaynaklanan sınırlarını genişletebilmek ve sosyal yaşama uyumunu sağlayabilmektir. Bu konudaki çağdaş yaklaşım engelli olmanın bir özür değil, sınırları genişletilebilir özgün bir durum olduğunu ortaya koymuştur. Aslında engelli ya da engelsiz, tüm bireylerin karekteristik özelliklerinden doğan sınırlılıkları vardır. bu bağlamda görme engelli olmak da sınırları genişletilebilir karekteristik bir olgu olarak tanımlandığında pozitif ve motive edici bir tutum sergilenmiş olacaktır. Bu tutumun hasta ve ailesi nezdinde itibarlı bir yere sahip göz hekimlerince uygun yer, zaman ve uslupla gösterilmesi etki dozunu daha da artırabilir.



İLK IŞIĞI YAKMAK​

Engelli olmayı hiç kimse isteyerek seçmez. Ancak engelli yaşamına bakış seçilebilir. İşte bu seçimin pozitif yönde yapılmasında hekim tutumları ve hastahane süreçlerinin önemi hayati düzeydedir. Üzücü olan hastahanelerimiz ile rehabilitasyon-özel eğitim kurumlarımız arasında somut bir bağın olmayışıdır. Bu nedenle başlangıçta hayli zorlu olan yeni yaşamlarıyla tanışan engelliler ve aileleri için hastahanelerde yaşam adeta sona ermektedir. Bu tablo karşısında ivedi olarak çözümlenmesi gereken bir sorunun belirdiğini görüyoruz. Bu sorunun çözünlenip hayati öneme sahip eksikliğin giderilmesi Sosyal hizmetler ve Çocuk esirgeme Krumu, Milli Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı arasında yapılacak bir protokol ile olanaklıdır. Böylesi bir protokolun öncelikli hedefi sözünü ettiğimiz somut bağı gerçekleştirecek rehberlik birimlerinin hastahanelerde oluşturulması olmalıdır. Bu ivedi çözüm dışında köklü çözüm engellilerin güncel sorunlarının karşılığı olan ve alandaki tüm kurumların aktif koordinasyonunu sağlayan kapsayıcı bir özürlüler yasasının çıkartılmasıdır.

Görme engelli olarak tanımlanmaları ardından hastaların ve ailelerinin ne yapacaklarını bilemedikleri ve yukarıda vurguladığımız eksiklik nedeniyle bir bakıma kaderlerine terk edildikleri bu noktada hekim sorumluluğu daha da önem kazanmaktadır. Görme engellilere ve onlarla ilgili eğitim süreçlerine dair bilgi sahibi olan hekim, gerekli yaklaşımı rahatlıkla sunup, sonraki yaşama ilişkin ilk ışığı yakabilir. Bu esnada gösterilmesi gereken ilk adres, Milli Eğitim Bakanlığı`na bağlı Rehberlik ve Araştırma Merkezleridir. Bu merkezlerde ihtiyaç duyulan rehabilitasyon-özel eğitim kurumlarına ulaşılabilmesi için ilk işlem ve yönlendirmeler yapılmaktadır.

ÖZEL EĞİTİM KURUMLARI VE SORUNLARI​

Ülkemizin muhtelif şehirlerine dağılmış 15 kör okulu mevcuttur. İlköğretim statüsüne sahip bu okullar dışında daha ileri yaşlardaki görme engellilere hizmet amacıyla kurulmuş iki de rehabilitasyon merkezi bulunmaktadır. Ankara ve İstanbul'da kurulmuş bu merkezler beş aylık programla ortalama yaşı 18-35 olan engellileri kabul etmektedir. Rehabilitasyon merkezlerimizin bu yaş grubuna hizmet veriyor olması özel eğitim alanındaki bir diğer sorunu

daha karşımıza çıkarmaktadır. Rehabilitasyon ihtiyacı yalnızca 18-35 yaşları arasında bulunanlar için düşünülmemelidir. Zira bireyler daha ileri yaşlarda da görme özürlü olabilir.

Özellikle ortalama ömrün uzamakta olduğu günümüzde, yaşlanmanın önemli sonuçlarından biri de birçok yaşlının görme engelli duruma gelmesidir. Bunların da temel rehabilitasyon dediğimiz alıştırma eğitimine ihtiyaçları olacağı düşünülmesi ve çalışma yaşı dışında görme yeteneğini kaybedenlerin de rehabilitasyonu için önlemler alınması gerekmektedir. Rehabilitasyon merkezlerine gidemeyen yaşlı görmeyenlere görme engelliler alanında çalışma yapan dernekleri önermek yerinde bir tutum olacaktır. Bir görmeyen olarak yalnız olunmadığının gözlenilmesi kişiye moral kazandırabilir. Riskli olan eve kapanıp kalmak sosyal yaşamdan kopmaktır. Yaşlı görmeyenlerin eğitimi ve sossyal yaşama uyumları alanında hizmet verecek kurum sorunu yaşanmasına karşın ilköğretim çağındaki görme engelli çocuklara yatılı eğitim veren kör okulları ise öğrenci bulamamakta, düşük kapasiteyle çalışmaktadırlar. Bu duruma üç nedenin yol açtığı genel kabul görmektedir. Bu nedenler kör okullarının yeterince tanıtılamayışı, kırsal yörelerde ailelerin görme engelli çocuklarını gizlemeleri ve gözümüzün önünde olsun mantığı ile engelli çocuğun yaygın eğitim veren semt okullarına yazdırılması şeklinde sıralanabilir. Görmeyen bir çocuğun şefkat duyguları ve göz önünde tutulması mantığı ile yaygın eğitim kurumlarına gönderilmesi mevcut güncel sorunlar nedeniyle sakıncalıdır. Zira özel eğitimde çağdaş yaklaşım kaynaştırma üzerinde durmakla birlikte yaygın eğitim veren ilköğretim okullarımız bu alanda yetersiz kalmaktadır. Kaynaştırılmış eğitimdeki yetersizliğin giderilmesi özel araç ve gereçler ile donanmış destek sınıflarının oluşturulması ve uzman öğretmenlerin çoğaltılıp atanması ile giderilebilir. Kaynaştırılmış eğitimdeki sakınca ve kör okullarındaki kapasite düşüklüğü yan yana getirildiğinde yapılacak güncel ve doğru önerme kör okulları olmalıdır.



ÜZÜCÜ BİR TABLO​

Ülkemiz koşulları engelliler için pozitif normlarda değildir. bu noktada üzücü olan engellilerin sahip olduğu düzeyin diğer vatandaşlara kıyasla hayli gerilerde olmasıdır.

Aşağıdaki rakamlar bize konuya dair fikir sunabilir. Ülkemizde engellilerin sayılarına ve durumlarına ilişkin ayrıntılı ve yeterli istatistik bilgi bulunmamaktadır. Birleşmiş Milletler rakamlarına göre dünya nüfusunun % 10’ unun engelli olduğu belirtilmektedir. Gelişmiş ülkelerde bu oran daha düşük, geri kalmış ülkelerde daha yüksektir. Buna göre Türkiye’ de yaklaşık 7-7.5 milyon civarında engellinin bulunduğu kabul edilmektedir. Gene Birleşmiş Milletler rakamlarına göre görme engellilerin oranı toplam engellilerin % 10’ u olup, buna göre ülkemizde 700-750 bin civarında görme engellinin bulunduğu kabul edilmektedir.

Ülkemizde işsizlik oranı % 15 – 20 civarındayken iş – kur kayıtlarına göre çalışma yaşındaki engellilerin yalnızca yüzde 1' i çalışmaktadır; % 99 çalışma yaşamının dışındadır. Milli Eğitim Bakanlığı verilerine göre ülkemizde okuma yazma oranı % 85 civarındadır. Oysa engellilerin yalnızca % 3’ ü eğitim olanağından...
İçeriğin tamamını görüntülemek için lütfen giriş yapın. Giriş yap veya üye ol.
 

Foruma hoş geldin ?, Ziyaretçi

Forum içeriğine ve tüm hizmetlerimize erişim sağlamak için foruma kayıt olmalı ya da giriş yapmalısınız. Foruma üye olmak tamamen ücretsizdir.