- Ocak 10, 2024
- 1
- 0
- 1
Herkese merhabalar, öncelikle 5 yıl önce bipolar teşhisi konulmuş biriyim. Fakat en son doktorum yüzde doksan bipolar olmayabilirsin. Ama bipolar eğlenceli hastalıktır vs. şeklinde şeyler söyledi. Sanırım durumum daha vahim. Artık yıldığım için bu belirsizlik ve yanlış teşhislerden ayrıca biraz da yrni bir teşhise hazır olmadığım için psikiyatriye 2 yıldır gitmiyorum. Tabii doktora üç defa neyim peki? Desem de cevap alamadım. İlacımı düzenli olarak kullanmaya devam ediyorum. Öncelikle bende aşırı dalma durumu var. Yani sınavda, derste, herhangi bir yerde durup dururken uzun uzun dalıyorum. Kafamda binbir türlü düşünceler dönüyor. Özellikle geçmişte anlayamadığım bir olayın asıl nedenini farkettiğimde oluyor. Mesela geçmişte rahatsız edici bir duygu yaşamışım, durup dururken aklıma geliyor ve kendi kendine çözümleniyor. Ha diyorum bu yüzden mi bu duyguyu yaşamışım. Sonra kafamda dönüp duruyor. Robot gibi kalıyorum. Bu durumun dışarıdan normal durduğunu sanıyordum. Fakat dışardan anormal gözüktüğünü farkettim. Bunun haricinde hayat amacımı hala bulamadım. Okuduğum, ilerlediğim bölümü sevmiyorum. Sevdiğim başka bir bölüm vardı. Fakat giremedim. Bir şeyi ya mükemmel yapmalıyım ya da hiç yapmamalıyım düşüncesi var. Eğer mükemmel yaptıysam, özellikle bir konuda başarılı olduysam benden mutlusu yok. Ama hata yaptıysam ya da bana verilen görevi eksik yerine getirip özen göstermediysem yerin dibine giriyorum. Bir şeye yeteneğim yok, bulamıyorum. Okuma yaparken çok sıkılıyorum. Hep ağlama isteği geliyor. Diğer taraftan kimseye güvenmiyorum. Kimseyle artık yakın arkadaşlık kurmuyorum. Normal sohbet edip ayrılıyorum. Fakat eğer birisinin ya da birilerinin bana gerçekten değer verdiğini hissedersem o kişiye karşı büyük bir duygu ve bağlılık oluşuyor. Bunu karşı tarafa tam yansıtmasam da o kişilerle konuşursam çok mutlu oluyorum. Sürekli zaman geçirmek istiyorum. Aşırı derecede yani bütün gün o kişiyi düşünebilirim bu rahatsızlık veriyor, hayatımın merkezine koyuyorum çünkü. Sanki eksik bir tarafı tamamlyorum. Bunun dışında aşırı derecede acıma duygum var. Yani eğer birini görürsem, yalnızsa ya da bir şeye ihtiyacı olduğunu hissedersem, o kişiyle vakit geçirmeyi sevmesem de aslında atıyorum tek durmak istiyorsam bile o an o kişiyle ilgileniyorum, vaktimin büyük bir bölümünü o kişinin iyi olduğuna ikna olana kadar harcıyorum. Ama sonradan bu durum bende sıkıntı yaratıyor ama engel olamıyorum. Ailemle konuşmak istemiyorum. Sürekli uyumak istiyorum. Mesela aslında birini sevmiyorum ve sinir oluyorum ama kalpleri kırılmasın diye iyi davranıyorum. Rol yapıyorum yani. Bu herkes için de geçerli. Eskiden böyle değildim ama eğer anlamayacaklarsa yani eğer onları düzeltemeyeceksem bellirli bir konuda kimseye kızmanın ya da laf anlatmanın bir anlamı yok. Bu yüzden kimsenin kalbini kırmadan güler yüzle davranıyorum. Ama gerçek duygularım bu değil. Aslında genel olarak nötr duygularıö var ne seviyorum ne sevmiyorum. Bir de birini kırarsam yani çok ufak bir şey de olsa günlerce vicdan azabı çekiyorum ama belki o kişi buna kırılmadı bile. Son olarak hiçbir şey beni heyecanlandırmıyor. Sevdiğim ve vakit geçirmek istediğim çok ama çok az kişi var. Bir kötü yanım da bu kişileri iyice tanırsam soğuyorum. O yüzden sevdiğim kişilerle çok fazla zaman geçirmemeye çalışıyorum. Sevdiğim yapmaktan hoşlandığım hiçbir şey yok. Benim bir şey yapmam gerekiyorsa hep zorunluluktan. Örneğin işe gitmelisin çünkü para kazanman gerek. Bu makaleyi okumalısın çünkü dersi yüksek harf notuyla geçmelisin. İnsanın hiç mi keyif aldığı bir şey olmaz. Bazen ölüm günüm gelsin diye hayatta vakit dolduruyorum gibi geliyor. Duygularımı kaybetmiş gibiyim. Kimseye kin de duymuyorum kimseye sevgi de duymuyorum. Amaçsız bir haldeyim, her konuda zaman dolduruyorum ve bir şeyleri yapılması gerektiği için yapıyorum. Anlamı yok. Bunları neden yazdım? Bilmiyorum sadece kafamdaki onca soru işaretini ve düşünceyi yazmam gerekiyordu bir yerlere.