MADDE KULLANIMI İLE İLİŞKİLİ BOZUKLUKLAR Yard Doç Dr Özcan Uzun
I. GİRİŞ
Madde kelimesi tıbbi endikasyonu dışında kullanılan ilaçları ve bir çok kimyasal maddeyi tanımlamak için kullanılmaktadır. Sigara, alkol, esrar, kokain, kafein, opioidler, halüsinojenler (LSD, esctasy), inhalanlar (benzen, toluen), sedatif hipnotikler ve diğer bir çok psikoaktif maddeler bu isim altında yer almaktadır. Maddeler zihinsel ve davranışsal aktiviteleri etkileyerek nöropsikiyatrik belirtilere, böylece psikiyatrik bozukluklara neden olmaktadırlar.
II. TANIMLAR
Yoksunluk: Fazla ve uzun süreli kullanılan bir maddenin sonlandırılması veya azaltılması sonucu gelişir. Maddeye özgü ruhsal veya fiziksel belirtilerin ortaya çıkması ve rahatsızlık veren bu durumdan kurtulmak için madde alma gereksiniminin duyulması ile belirli bir durumudur.Tolerans: İstenen etkiyi sağlamak için daha çok maddeye gereksinim duyma ya da aynı miktar maddenin devamlı kullanımı ile etkisinde azalma görülmesidir.
Kötüye kullanım: Yineleyen sorunlar ve istenmeyen sonuçlara karşın uygunsuz, tekrarlayıcı madde kullanma biçimidir.
Bağımlılık: Kullanan kişide bilişsel, davranışsal, fiziksel sorunlara yol açmasına ve sosyal uyumu bozmasına rağmen madde alma davranışının kontrol edilememesi ile belirli bir tablodur. İki tipi vardır:
Fiziksel bağımlılık (Fizyolojik): Tolerans ya da yoksunluk bulguları (veya her ikisinin) olması durumundaki bağımlılığı tanımlar.
Psikolojik bağımlılık (Fizyolojik olmayan): Tolerans ya da yoksunluk bulguları olmaması durumundaki bağımlılığı tanımlar.
Entoksikasyon: Yakın bir geçmişte madde alımına bağlı gelişen, geri dönüşlü, maddeye özgü bir sendromdur. Maddenin merkezi sinir sistemi üzerine direkt etkisine bağlı ortaya çıkan belirgin uygunsuz davranışlar, psikolojik değişiklikler vardır.
III. YAYGINLIK
Türkiye’de madde kullanımının yaygınlığı konusunda yapılmış geniş kapsamlı çalışmalar yoktur. ABD’de nüfusun yaklaşık %37’sinin yaşamlarında bir ya da daha çok kez madde kullandığı, 18 yaşın üzerindeki nüfusun %16.7’sinin ise madde kullanımı ile ilgili sorunları olduğu bilinmektedir.Madde kötüye kullanımı ve bağımlılığı ileri yaşlara göre genç yaşlarda, kadınlara göre erkeklerde, çalışanlara göre işsizlerde, yüksek eğitimlilere göre düşük eğitim düzeyinde olanlarda daha yaygın görülmektedir. Ayrıca başka bir ruhsal bozukluğu bulunanlarda; özellikle antisosyal kişilik bozukluğu olanlarda normal populasyona göre daha fazla rapor edilmektedir.
IV. ETYOLOJİ
Psikodinamik faktörler: Madde kullanımı homoseksüel impulslara karşı bir savunma veya oral regresyonun göstergesi olarak görülmüştür. Günümüzde ise depresyonun ve bozuk ego fonksiyonlarının bir yansıması olarak kabul edilmektedir.Genetik: Evlatlıklar, kardeşler ve ikizler ile yapılan çalışmalarda, özellikle alkol kullanım bozukluğunun, genetik bir bileşeni olduğu şeklinde ip uçları elde edilmiştir.
Reseptör ve reseptör sistemleri: Bu hipoteze göre, bir maddenin uzun süreli kullanımı, hemoestazın devamını sağlamak için bu maddeyi gerektirecek şekilde, beyindeki reseptör sistemlerini değiştirmekte ve tolerans gelişimine neden olmaktadır. Bu yolla bağımlılık oluşmaktadır.
Yolaklar ve nörotransmitterler: Madde kullanımı olasılıkla nörotransmitterler aracılığıyla ödül duyumuna (sensation of reward) neden olur. Madde kullanım bozukluğunda olaya karışan nörotransmitterler opioid, katekolamin ve GABA sistemleridir.
V. MADDE KULLANIMI İLE İLİŞKİLİ BOZUKLUKLAR
I.Madde kullanım bozukluklarıMadde bağımlılığı
Madde kötüye kullanımı
II. Madde kullanımının yol açtığı bozukluklar
Madde entoksikasyonu
Madde kullanımının yol açtığı deliryum
Madde kullanımının yol açtığı kalıcı demans
Madde kullanımının yol açtığı kalıcı amnestik bozukluk
Madde kullanımının yol açtığı psikotik bozukluk
Madde kullanımının yol açtığı duygudurum bozukluğu
Madde kullanımının yol açtığı anksiyete bozukluğu
Madde kullanımının yol açtığı cinsel işlev bozukluğu
Madde kullanımının yol açtığı uyku bozukluğu
V. I. Madde Bağımlılığı Tanı Ölçütleri (DSM IV)
(12 aylık bir dönem içinde ortaya çıkan aşağıdaki belirtilerden en az üçünün olması ve klinik olarak bozulmaya yol açması)
Tolerans
Yoksunluk
Amaçlanandan daha çok veya uzun süre madde kullanma
Başarısız bırakma/ azaltma çabaları
Madde bulmak, kullanmak, etkilerinden kurtulmak için çok zaman harcama
Toplumsal, mesleki, sosyal eylemlerde azalma
Psikolojik ve fiziksel sorunlara rağmen madde kullanma
V. II. Madde Kötüye Kullanımı Tanı Ölçütleri (DSM IV)
(12 aylık bir dönem içinde ortaya çıkan aşağıdaki belirtilerden en az birinin olması ve klinik olarak bozulmaya yol açan madde kullanımı)
Sorumlulukları alamama ile sonuçlanan yineleyici madde kullanımı
Fiziksel tehlikeli durumlarda yineleyici madde kullanımı
Madde kullanımı ile ilişkili yineleyici yasal sorunlar
Madde kullanımı ile ilişkili yineleyici toplumsal ya da kişiler arası sorunlar
(Bu belirtiler bağımlılığın ölçütlerini karşılamamalı)
VI. TEDAVİ
Tedavi yaklaşımları maddelere, madde kullanım modellerine, psikososyal destek sistemlerine ve hastaların kişisel özelliklerine göre değişir. Tedavide iki temel hedef vardır. İlk hedef maddeden sakınmadır. İkinci hedef ise hastanın fiziksel, psikiyatrik ve psikososyal iyilik halinin sağlanmasıdır. Tedavide hem psikoterapi hem de farmakoterapiden yararlanılır. Başlangıçtaki detoksifikasyon döneminden sonra uzun süreli bir rehabilitasyon dönemine ihtiyaç vardır. Tedavi boyunca bireysel, aile ve grup terapileri yararlı olabilir.
VII. BAŞLICA MADDELER VE GENEL ÖZELLİKLERİ
VII. I. Psikolojik bağımlılık yapan; fizyolojik bağımlılık yapmayan maddeler
Esrar
Kannabis, marihuana, haşhiş olarak da bilinir. Başlıca etken maddesi ∆-9-tetrahydrocannabinol (THC)’dur. Genelde sigara şeklinde kullanılır.İntoksikasyon: Öfori, disfori, anksiyete,i şüphecilik, zaman algısında bozulma, yargılama bozukluğu izlenir. Ayrıca gözde kanlanma, ağız kuruluğu, taşikardi, hipoterni gibi fiziksel bulgular olabilir.
Halüsinojenler
LSD (Lysergic acid diethylamide), psilocybin, mescaline, harmine ve türetilmiş amfetaminler (MDMA, MDEA, MMDA....) bu gruptandır. Yenerek, emilerek veya sigara şeklinde kullanılırlar. Sempatomimetik olarak etki gösterir ve hipertansiyon, taşikardi, pupilla genişlemesine neden olurlar. Ruhsal olarak algı bozukluklarına neden olurlar.İntoksikasyon: Tetikte olma ve uyumsuz davranış değişiklikleri gözlenir. Algı bozuklukları, paranoid düşünce, depersonalizasyon görülebilir. Fiziksel bulgu olarak pupilla genişlemesi, hipertansiyon, terleme, tremor izlenir. Panik reaksiyonları (bad trip) sıktır. Tedavide destekleyici yaklaşım gerekir. Semptomatik olarak benzodiazepin veya antipsikotikler kullanılabilir.
İnhalanlar
Yapıştırıcılar, benzen, toluen, tiner, vernik,aerosoller bu gruptandır. İntoksikasyonda öfori, anlaşılmaz konuşma, ataksi, halüsinasyonlar, diğer psikotik belirtiler, nefeste koku, taşikardi ortaya çıkar. Uzun süre kullanımı sonucunda ventriküler fibrilasyon, beyin, karaciğer ve böbrek hasarı oluşabilir.VII. II. Fizyolojik bağımlılık yapan maddeler
Alkol
Kokain
Kok, blow, cane, freebase olarak bilinir. İnhalasyon yoluyla, sigara veya enjeksiyon tarzında kullanılabilir.İntoksikasyon: Huzursuzluk, ajitasyon, aşırı konuşkanlık, paranoid düşünce, saldırganlık olabilir. Fiziksel belirti olarak taşikardi, hipertansiyon, pupilla dilatasyonu olabilir. Kokain kardiyak komplikasyonlar ve deliryumla ani ölüme neden olabilir. Tedavi semptomatiktir. Tespit etme, benzodiazepin...
İçeriğin tamamını görüntülemek için lütfen giriş yapın.
Giriş yap veya üye ol.